Yabancı Kitap Yorumu - Albert Camus
Merhaba arkadaşlar,
Bu sene yaz mevsiminde, hayatım boyunca okumadığım kadar tasavvufi kitap
okudum. Tasavvuf okumayı da çok sevdim ancak biraz sıyrılarak Modern Klasik
okuma kararı aldım. İlk durağım Albert Camus'un 1957 yılı Nobel Edebiyat Ödülü
alan Yabancı adlı kitabı oldu.
Dipnot: Çok fazla tasavvuf okuduktan sonra damdan düşer gibi modern klasik
okumaya başlamak akıl işi değilmiş bunu anladım. Sakın benim gibi olma Sevgili
okuyucu.
Kitap hakkında biraz ön araştırma yaparak elime aldım. Franz Kafka'nın Dava
kitabı tadında bir eserdi.
İlk satırından kitap sizi düşündürmeye başlıyor. Zaten o ilk satır ana
karakterin hayata bakış açısını tamamıyla özetliyor:
Bugün annem öldü. Belki de dün, bilmiyorum. Bakımevinden bir telgraf aldım: Anneniz öldü. Cenazesi yarın kaldırılacak. Bundan pek bir şey anlaşılmıyor. Belki de dün ölmüştür.
Karamsar bir ruh hali içinde, hayatın anlamsızlığından dem vuran ana
karakterimiz, başkası yaşıyormuşcasına nesnel ve kayıtsız bir şekilde yaşıyor
başından geçen olayları.
Bu arada ana karakterimizin ismine de rastlayamıyoruz kitap boyunca. Öyle
ki kendini adım adım ölüme götüren süreci de sadece
izlemekle yetiniyor. Ruhsuz, duygusuz ve hissiz bir vaziyette.
Hayatında karar vericilerin başkaları olduğunu, bu
duruma dahi müdahale edemediğini şu sözlerle ifade ediyor:
Kitabı okurken, hayatını değiştirecek konulara “Benim için fark etmez” diyor ve hayatını başkalarının tayin etmesine her defasında imkan veriyor. Bu durum ona hiçbir şekilde önemli bir vaziyet gibi görünmüyordu.Yani bu işin benim dışımda görülüyor gibi bir hali vardı. Her şey, ben karıştırılmaksızın olup bitiyordu, kaderim bana sorulmadan tayin olunuyordu (...) İyi düşününce söylenecek bir şeyim olmadığını anlamaktaydım. Kendi kendimi seyrediyormuş gibi bir hisse kapıldım.
Örneğin evlilik konusu;
Akşam, Marie beni görmeye geldi, kendisiyle evlenmek isteyip istemediğimi sordu. Benim için fark etmediğini, eğer o istiyorsa evlenebileceğimizi söyledim. O zaman da, onu sevip sevmediğimi sordu. Bende yine daha önceki gibi cevapladım, bunun bir anlamı olmadığını ama elbette onu sevmediğimi söyledim. “Öyleyse neden evleneceksin benimle?” dedi. Bende ona bunun hiçbir önemi olmadığını, isterse evlenebileceğimizi söyledim. Zaten bunu isteyen kendisiydi, ben sadece evet demekle yetiniyordum. O zaman, Marie "Evlilik ciddi bir şeydir" dedi. Ben de "Değildir" diye cevap verdim. Bir an sustu, ses çıkarmadan yüzüme baktı. Sonra konuştu: "Aynı şekilde bağlı olduğun bir başka kadın sana aynı teklifi yapsa kabul eder miydin, onu öğrenmek istiyordum" dedi. "Elbette ederdim" dedim.
Benim günlük hayatta çok kullandığım bir cümleye denk gelmek, yıllardır görüşmediğim bir arkadaşa rast gelmek kadar muntazam bir vakaydı:
İnsan bilmediği şeyler hakkında daima abartılı düşüncelere kapılır. Halbuki tersine, her şeyin çok basit olduğunu görmekteydim.
Umuda dair tanımı da beni çok etkileyen diğer bir kısımdı:
Tabii umut, koşup giderken bir sokağın köşesinde, daha kurşun havadayken vurulup ölmekti.
Son olarak karakterin hayatın anlamsızlığına dair vurucu görüşü de şu şekildeydi:
Fakat herkes bilir ki hayat, yaşanmak zahmetine değmeyen bir şeydir. Aslında otuz ya da yetmiş yaşında ölmenin önemli olmadığını bilmez değilim; çünkü her iki durumda da gayet doğal olarak başka erkeklerle başka kadınlar yine yaşayacaklar ve bu , binlerce yıl devam edecektir. Sözün kısası bundan daha açık bir şey yoktu. Şimdi ya da yirmi yıl sonra olsun, ölecek olan hep bendim…
Kitap bu şekildeydi. Siz bu aralar hangi kitapları okuyorsunuz ve bu kitabı okuma fırsatınız oldu mu?
Sevgilerimle...
29 comments
Adamın fark etmez demesinin altında acaba gerçek bir umursamazlık mı var yoksa duygusallıktan kaynaklı vazgeçmişlik mi?
YanıtlaSilSen bu yorumu yazınca biraz daha düşündüm. Sanırım vazgeçmişlikten kaynaklı bir duygusuzluk :)
SilAdam kendine bile yabancıydı zira :)
Düşündüren yorumun için teşekkür ederim :)
Ben direk adamın psikolojisini düşündüğüm için sordum :)
Silkatılıyorum sana kukla, biraz daha dursa pskolojisi bozulabilirdi :))
SilDaha Mutlu Yaşam :)
SilSanırım mesleğin gereği çok iyi şekilde analiz ediyorsun karakteri. Pes doğrusu ve Maşallah :)
Ah Mervem teşekkür ederim ^^
Canım arkadaşımmm :)) Yıllar önce derginin yanında okunası 50 kitap diye cep boy bir broşür vardı onun içinde yabancı kitabıda vardı :)
YanıtlaSilÇöpe atmadım durur hala.. Kare çerçeve içerisine alıntıları alarak çok güzel yapmışsın 'Fakat herkes bilir ki hayat, yaşanmak zahmetine değmeyen bir şeydir...' bu kısım gerçekten çok iyiydi ^.^
Teşekkür ederim canım arkadaşım.
SilSeninde kitap yorumlarını bekliyorum zira kitap yorumlarını sevdiğimi biliyorsun :)
Öpüyorum kocaman :)
Ben veba kitabını okumuştum. Pek begenmemistim. Yabancı kitabını tavsiye ettiler ama okuyalım gelmedi. Bu yorumları okuyunca çok beğendim :)
YanıtlaSilKitap güzeldi Esmacım tavsiye ederim mutlaka ama Veba'yı okumadım bende :)
SilGerçekten güzel bir açıklama olmuş, sanırım o karamsar ruh hali tüm kitabı kaplamış durumda :) Özellikle "İnsan bilmediği şeyler hakkında daima abartılı düşüncelere kapılır. Halbuki tersine, her şeyin çok basit olduğunu görmekteydim." cümlesine ben de bayıldım. Vakit bulursam ben de okumak istiyorum.Çok güzel yorumlamışsınız, elinize sağlık :) Sevgilerle :)
YanıtlaSilBu güzel ve mutlu eden yorumunuz için çok teşekkür ederim gerçekten :)
SilÇok mutlu ettiniz :)
Yenidən xatırladım bu gözəl kitabı.. Gözəl bu kitab üçün uyğun söz deyil bu kitab çox daha fərqli hisslər yaşadır. Oxuduqca baş qəhrəman kimi idim sanki.. O qədər realdır ki. Kafkanı mənə də xatırladır nədənsə.. :)
YanıtlaSilYorumuna katılıyorum Nana.
SilGerçekten çok teşekkürler :)
Sevgilerle :)
Evet okumalıyım deyip, hala okumamış olduğum kitaplardan.
YanıtlaSilKitap hakkında yazdıkların, üslubun hoşuma gitti, sevdim :)
Görüşmek üzere :D
Teşekkür ederim canım.
SilBeğenmene çok sevindim ^^
Ben de alalı çok olmadı bu kitabı. Alıntılar çok dikkatimi çekti adaşım eylülde okuyacağım, ellerine sağlık :)
YanıtlaSilHadi bakalım adaşcım. Bekliyorum yorumlarını :)
Silçok hissizmiş :) bloğunu takibe aldım bende bekliyorum sevgiler..
YanıtlaSilHoşgeldin :)
SilHemen geliyorum o halde :)
bence de müthiş bir kitap bu yaaa. evet her şeye yabancı bir insan. filmi de var baksanaaa :) filmi de çok iyi :) offf şeyi okudun muuu, çavdar tarlasındaki çocuklar. ben bu ara, o yazdığım john fante romanlarını aldım. sırayla okuyom :)
YanıtlaSilAaa filmi olduğunu bilmiyordum. Çok iyi oldu söylediğin. Bir koşu gidip izleyeceğim :)
Silİsmini duydum ancak okumadım.
Tamam, not aldım :)
Okuyacağım !!
Şu an bende "İnsan Ne ile Yaşar" kitabını okuyorum :)
Merhaba blogunuzu yeni keşfettim ve takibe aldım bende beklerim sevgiler :)
YanıtlaSilbayankirpikk.blogspot.com
Geliyorummm :)
SilHoşgeldiniz :)
alıntılarınız çok güzel can alıcı yerlerden olmuş. camus'un bu kitabını okumadım ama istiyorum, teşekkürler =)
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim :)
SilGüzel bir kitaptı :)
Sevgiler ^^
Blogger gazetesiyle keşfettim blogunu, takipteyim artık. :)
YanıtlaSilBen bu kitabı okuduğumda çok sevmiştim, yazarın tarzı ve değindiği noktalardan etkilenmiştim.
Bende sevdim :)
SilHoşgeldiniz :)
Merhaba kitabı güzel ozetlesmissiniz, henüz okumayanlar icin faydalı bir yazı. Ben kitabı yeni bitirdim.Cok başarılı ve ilginç buldum.Kitabin tarzi Kafka nin Dava ve Dönüşüm kitaplarına benzer Fakat cok daha düşündürücü.Suana kadar okuduğum en iyi kitaplarda ilk 3 e girer.
YanıtlaSilSon olarak bloguma sizi de beklerim. http://muhendisokur.blogspot.com.tr /
Teşekkür ederim güzel yorumunuz için.
SilTabii gelirim.
Fikirlerinizi önemsiyorum,
Lütfen benimle düşüncelerinizi paylaşın :)