Tesettürle ilgili yazdığım şu dört yazıda özetle;
Namazlarını kılan ama iman hakikatlerini tam olarak bilmeyen, O yaşına kadar kadın erkek ilişkilerinin nasıl olması gerektiğiyle ilgili hiçbir araştırma yapmamış, Erkeklerle de çok samimi arkadaşlıklar kurulacağına inanan, Rabbinin yoluna dönmeye çalışan ama kafası karışık olan, Tesettürle ilgili bir düşünceleri hali hazırda oluşmayan birini görüyorsunuz.
Hissi
olarak değişimlerime çok girmek istemiyordum ama bir kardeşimin attığı maille
cesaretlendim ve bu konuda biraz daha konuşmak istediğime kanaat getirdim.
-Bu yazıma fazlasıyla his karışmıştır-
Beni hayatımın bu noktasında etkisi altına alan kişiye, düşüncelerimi açık bir
şekilde söylemem gerektiğini düşündüm.
Söylediğimde bende şoktaydım, karşı taraf gibi.
Normal şartlarda insanlara değer vermeyen benin, bu kadar kısa sürede birini
düşünüyor ve koruyor olması akıl işi değildi doğrusu. Ondan bir seçim
yapmasını, ya tamam ya devam demesi gerektiğini söyledim. İkimiz de ne tarafa
yöneleceğimizi bilmiyorduk. Karşı taraf da devam dediği takdirde nasıl bir yoldan gidilmesi gerektiğini bilmiyordu, benim gibi.
“Kime sormalı, İslami değerlere uyularak nasıl
meşru bir şekilde olur bu işler?” diye düşünmeye başladık. Sonrasında “Konuşsak da hissi anlamda birbirimize bir yakınlık duymayalım” kararı aldık.
Bu karar çok doğru gelmişti. Arkadaş gibi sıradan
konuşmalar yapacak ama hiçbir yakınlaşmaya mahal vermeyecektik.
Çok doğru bir düşünce gibi geliyor değil mi? Bana
da çok doğru bir düşünce gibi gelmişti. Ancak hakikat öyle değildi.
-Şunu söylemem gerekir dostlar! İki kişi
birbirlerine hislerinin olduğunu söylemişse eğer, ne kadar normal konuştuğunu
zannetse de öyle olmuyor. Mesela basit bir “Nasılsın” bile eskisi gibi olmuyor
artık. Hiç kandırmayın kendinizi-
Sıradan konuşmalarımız, sıradan değildi artık. En
basit bir cümle bile içerisinde his barındırıyordu. Bu böyle devam edemezdi,
etmedi de. Önlem almak için arkadaşlığımızı noktalama kararı aldık. Bu kararı
almak hiç kolay olmadı benim için. Kırılmıştım. Çünkü bu kararlar alınırken, düşünülmeden bazı sözler sarf edilmişti.
Çıkışım "Kadın erkek ilişkileri nasıl olmalı,
evlilik gerçekten kader mi?" sorularını merak etmemle başladı Elhamdülillah.
Anlayacağınız çıkışım Hayalhanem oldu.
Youtube’da kadın-erkek ilişkileri, evlilik,
namaz, iman, tesettür gibi bir çok merak ettiğim konunun cevaplarını
videolarında buldum.
İzlediğim ilk videolar evlilik ve kadın erkek
ilişkileriyle ilgili videolardı. O kadar net ve berraktı ki cevaplar, ruhumun
yangınının gerçek anlamda söndüğünü hissettim. Daha sonra ,tesettür videosunu izledim. O videoyu
ilk izlediğimde kafamdan aşağı kaynar sular döküldü. “Yok artık!”
diye diye izlediğimi hatırlıyorum.Çünkü o zamana kadar ben kadın ve erkeğin fıtratının bu kadar ayrı olduğunu
düşünmemiştim. O zamana kadar sadece saçım açık diyen ben, tesettür risalesinde
ki yazıları okudukça, dinledikçe ilk başta inanamadım. “Bu nasıl olur?” dedim.
Sonra çevreme bakmaya başladım.
Şöyle ki ben çok açık bir kız değildim. Sadece saçlarım
açık bana kimse bakmaz diyordum. Sonra yolda yürürken önümdeki bir kadına
erkeklerin nasıl baktığını gözlemlemeye başladım. Sonra bana bakıyorlar mı diye
göz ucuyla etrafımı izlemeye başladım. Çünkü tesettür videosunda söylenenlere inanmak istemiyordum. Öğrendiğim hakikat karşısında şok oldum.
Babam yaşında insanların bana bakmasından inanılmaz derece de rahatsız oldum. Ve ben o
zamana kadar bunu nasıl fark etmediğimi düşündüm. O yaşıma kadar bu duruma hiç dikkat
etmemiştim. Açıkçası ben ki o zamana kadar tesettürün farz olduğunu dahi
bilmiyordum. Evet, bilmiyordum! Video da söylenenlere tüm yüreğimle inanıyordum artık.
Ve ilk o anda tesettür fikri aklımda belirdi.
Ve ilk o anda tesettür fikri aklımda belirdi.
O zamana kadar inanın, tesettür aklımın ucundan
dahi geçmiyordu...
14 comments
Hikayenizin devamını çok merak ediyorum. Ayrıca ben kesinlikle Nouman Ali Khan videolarını da öneririm. Kendisi bir şeyleri açıklamak ve kavratmak konusunda çok başarılı. Arkadaş olmak ve sınırları bilmek hakkında olduğunu düşündüğüm bir videosunun linkini de koymak isterim. ( https://www.youtube.com/watch?v=0kachVVSI8Q&list=LL-Q4Vl_kcmUXIgVenM7xrPQ&index=20 )
YanıtlaSilAyrıca bir yanlıştan dönmüşsünüz ve bazı anlar çok günahkar olduğunuzu ve affedilmeyeceğinizi düşündüğünüzü yazmışsınız. Şu an oraları çoktan aşmış olduğunuzu düşünüyorum. Zira Allah'ın merhametine güvenmekten ve tevbe etmekten başka da yapabileceğimiz bir şey yok zaten bazı şeyler olup bittikten sonra. Bu konu (tevbe) hakkında da bir sohbette hocamızın söylediği bir şeyi aktarmak istiyorum.
İstiğfarda 3 önemli husus vardır:
1- İşlediği günaha bakmak, farkında olmak (ki siz bunu fark etmiş ve ona göre tutum almışsınız)
2- O günah hakkında ki Allah'ın hükmüne bakmak
3- Günahı ve Allah'ın hükmünü mukayese ederek, günaha verilen cezaya, verilen karşılığa bakarak o cezadaki muradı anlamak.
Evet, erkeklerle aramıza mesafe koymamız istenmiş ama neden olduğunu zaten siz de anlamışsınız. Yani nefsani olarak arkadaş kalmayı istemek ne kadar masum gözükse de vicdani açıdan düşününce hiç de öyle olmadığını anlamak zor değil.
Ayrıca gerçekten bazen sırf durup erkeklerin bizlere olan tavır ve bakışlarını inceliyorum. Açık olana da kapalı olana bakıyorlar ve bu gerçekten insanlıktan çıkışın bir nispeti gibi. Buradaki erkeklerden kastım tesettürün sadece kadınlara olması gerektiğini düşünüp, bakışlarını indirebilmek gibi pek de zor olmayacak bir davranışı bile yerine getiremeyenler. Buna karşı bizim yapabileceğimiz şey de ''Nasılsa onlar açığa da kapalıya da bakıyor. Bari rahatça giyineyim.'' bakışıyla olaya bakmak değil olayın ehemmiyetini anlayıp, Allah'ın da bu açık hükmünü uygulamaktır. Buna karşılık olarak zaten az önce tasvir ettiğim insanlar '' Ne yapayım açmasaymış.'' gibi düşünüp, ''Ben de bakmayıp, kendimi korumalıyım.'' diye düşünmeyen insanlar. Aslında Allahın hükümleri ve nedenleri bu kadar açık. ALLAH hepimize doğru anlayıp, doğru yaşamayı nasip etsin. Umarım anlatmak istediğimi anlatabilmişimdir. Allah'a emanet olun.
Ciddiyetle bu güzel satırları yazdığınız için çok teşekkür ediyorum Allah razı olsun. Daha önce Nouman Ali Khan'ın birkaç sohbetini dinleme fırsatım olmuştu. Linkini gönderdiğiniz videoyu da izleyeceğim Allah'ın izniyle.
SilBirkaç yazımla beni bu kadar iyi anlamanıza çok şaşırdım gerçekten. Sanki beni tanıyormuşsunuz gibi konuşmuşsunuz. İstiğfarda 3 önemli husus olduğunu bilmiyordum, sayenizde öğrenmiş oldum. Allah razı olsun yeniden.
İlk tesettür ayeti erkeklere inmiş. Nur Suresi 30. Ayette de belirtildiği üzere "Mümin erkeklere söyle, gözlerini haramdan sakınsınlar, ırzlarını korusunlar. Bu onlar için daha hayırlıdır." diyor.
Bu ayetten de anlaşılıyor ki sadece kadınların değil erkeklerinde tesettürü var. Erkeğin en önemli tesettürü de göz kapakları.Yani hepimizin bu noktada sorumluluğu var. Bu sorumluluklarımızın farkına varmazsak eğer yozlaşmış bir toplum olmaktan öte gidemeyiz.
Sarf ettiğiniz tüm sözlere harfiyen katılıyorum. Çok öğrendiğim, çok hak verdiğim, çok da düşündüğüm bir yorum bırakmışsınız.
Rabbim doğru yolundan ayırmasın İnşallah diyerek noktalıyorum satırlarımı. Sizde Allah'a emanet olun :)
Maşallah düşüncelerimi Yazıya dökmüşsünüz. Bu arada ben de nouman ali khan videolarını öneririm😊
Silİzlerim o vakit :)
SilTeşekkürler :)
Çok güzel bir yazı. İnsanı şuurlandıran ve idrakini güçlendiren uyarıcı bir yazı. Devamını bekliyoruz.
YanıtlaSilTeşekkür ederim hocam. Allah razı olsun :)
SilDevamını çok merak ettim inşallah kısa sürede yazabilirsin ^^
YanıtlaSilYazdım bitti. Dilerseniz okuyabilirsiniz :)
Silhttp://kuklayazar.blogspot.com.tr/2017/01/gercek-tesettur-nasil-olmali.html
Çok güzel bir yazı olmuş bir çok düşünce geçti aklımdan, yüreğine sağlık.
YanıtlaSilBu arada blog keşif etkinliğinden buldum sizi banada beklerim http://masalzehra.blogspot.com.tr/
Gelirim :)
SilTeşekkürler
Ben bu durumun sadece Türki'ye ve diğer müslüman ülkelerde olduğuna inanıyorum. Etrafta sürekli kapalı olunmasına inanan bir çevre olduğu zaman inanın açık insanlar göze batıyor sanki. erkeğin merakıyla alakalı bir durum. Ülkemiz öyle bir seviyede ki birazcık bacak birazcık kol gördüklerinde kuduruyorlar. Ben olsam bunları dine ve erkeklerin bakışına yormazdım. Bu yazdıklarımdan dolayı belki tepki alacağım ama, dinler insanları kısıtladı. Dinler yüzünden zararsız olan arkadaşlıklar, evlilikler, amaçlar yitti. Kültürü belirleyen din olmuş işte.
YanıtlaSilAslında ben bu durumun insanlarla alakalı olduğunu düşünüyorum. Sonuçta sizin düşünceleriniz. Bu konuda yorum yapabilmek için sizin tam olarak neye istinaden bu şekilde düşündüğünüzü anlamam gerek, o yüzden net bir yorum yapmaktan kaçınıyorum.
SilDinler yüzünden insanın amacının yittiğine inanmıyorum. Bence din inancı ve var oluş inancı, insanın bir amacı olmasını sağlıyor. Tabii dünyada inanılan dinlerin çoğunu, insanoğlu kendi menfaatleri lehine yontarak saptırmış. Günümüzde kitabı değiştirilmeyen tek din var o da İslam. Ama Müslümanlar mükemmel değil, İslam mükemmel. Bu noktayı karıştırmamak gerek. Biz insanoğlu dinleri zamanla menfaatlerimize yontmuşuz.
Rabbim yolunu buldursun, bizi o yoldan ayırmasın İnşallah.
Allah'a emanet olun :)
Samimi cevabınız için teşekkürler.
SilBende teşekkür ederim
SilFikirlerinizi önemsiyorum,
Lütfen benimle düşüncelerinizi paylaşın :)