Bir Vaizenin Günlüğü - Fatma Bayram Kitap Yorumu



Bir Vaizenin Günlüğü - Fatma Bayram Kitap Yorumu

Selamün Aleyküm dostlar,

Kitabı bitirir bitirmez koşup geldim yorumlamaya. Laf kalabalığı yapmadan konuya giriyorum o halde :)


Bu kitabı almadan önce "vaizelik" diye bir görev tanımı olduğunu bilmemekle beraber Fatma Bayram'ı da tanımıyordum. Kitaba tevafuk eseri rast geldim ve arka kapağını okuyunca, kitabı alma gayretinde bulundum.

Kitap Fatma Bayram'ın çocukluk, gençlik, annelik, vaizelik yıllarını ve anılarını anlattığı bir kitap. Edebi bir tarzdan ziyade okuyucuyla sohbet edercesine yazmış yazılarını.

Bazı kısımları okurken, yazara katıldığım yerler olduğu kadar bana aykırı gelen, aynı şekilde hissetmediğim ve düşünmediğim kısımlar da oldu.

Son sayfalara doğru "Vaiz Olmak" la ilgili 11 yazı yazmış. Bu kısımlar benim pek dikkatimi çekmediğinden olsa gerek, biraz sıkılarak okudum. Ama o kısımlarda vaiz olmakla ilgili teferruata girmiyor yazar. Gerçekten güzel kısımlara değinmiş.

Yazılarının başlangıcında; hadislere, ayetlere ve özlü sözlere yer vermesi hoşuma gitti ve çoğu kısmı işaretledim.

Benim için ortalama bir kitaptı diyebilirim. Bana değer kattığına inanıyorum. Hiç değilse günümüz kitapları gibi değildi.

Kitap Alıntılarım;

Kitap aşağıdaki ayetle başladı:

Herkesin yaptıkları işlere göre dereceleri vardır. Rabbin onların yaptıklarından habersiz değildir (En'am 132)


Bu kısım birazcık beni anlattığından altını çizdiğim bir kısım oldu: 


Sonradan öğrendiğime göre toplumumuzda pek takdir edilen ortamı yumuşatmaya çalışan kişi olmak, sorunların üstünü örtmek veya öyle bir sorun yokmuş gibi yaşamak, Aman huzursuzluk çıkmasın çabaları da aslında sorunların daha da kökleşerek devamına yol açmaktaymış. Varsın olsun! çocukluk ve ilk gençlik yıllarında yaşanabilecek pek çok tramvadan en az yarayla çıkmak için geliştirdiğim bir savunma yoluydu belki de ortamın neşesini sağlamaya çalışmak. 
Kitapta sevdiğim diğer kısımları da paylaşayım o zaman:
Allah'a yemin ederim ki Cenabı Hakk'ın senin vasıtanla bir adama hidayete mazhar buyurması, senin için dünyada dünyaya Malik olmaktan daha hayırlıdır.Hz Muhammed(s.a.v)


Sokrates iki büyük hatayı düşmemizi önlemeye çalışmıştır; çevremizdekilerin söylediklerini her zaman dinlemek ve hiç dinlememek.Alain de Botton 


Bütün sahip olduğum şeylere belli bir mesafede durdum ki, kader istediği zaman onları bulundukları yerden rahatça alsın, benden söküp koparmasın.Seneca


Cehennemin kimi yakmayacağını size haber vereyim mi? Cana yakın olan, herkesle iyi geçinen, yumuşak başlı olup insanlara kolaylık gösteren kimseleri cehennem yakmaz. Hz. Muhammed(s.a.v)


Allah hikmeti dilediğine verir kime de verilirse ona pek çok hayır verilmiş demektir. (Bakara 269)


Talihim bana ben seni üzeceğim ama sen üzülme dedi Mevlana Celaleddin Rumi

Yeryüzünde bulunanların çoğuna uyacak olursan seni Allah'ın yolundan saptırırlar. Onlar zandan başka bir şeye tabi olmaz, yalandan başka sözde söylemezler. (En'am 116)

Güzel davrananlara daha güzel bir karşılık, bir de fazlası vardır. (Yunus 25)
Ümit ve hatırlatma fayda verse de vermese de sen öğüt vermeye devam et. Allah'a saygısı olan öğüt alacaktır. (Ala suresi 9-10)

Sözün özü sevilmek tamamen sevmeye bağlıdır.


Saygınlık kazanmak için halktan uzak durmaya kendilerini zorunlu sayanlar, bence ölüm korkusuyla düşman karşısında saklanacak yer arayanlardan daha az değersiz sayılmazlar. Goethe


Seni sen olduğun için değil senin yanında olduğum zaman ben olduğum için seviyorum Marquez



Arka Kapaktan;

Tam yirmi beş yıldır başta İstanbul'da olmak üzere Türkiye'de ve dünyanın başlıca metropollerinde ki evlerde, camilerde, kültür merkezlerinde İslam dinini daha iyi öğrenebilmek için toplanan hanımlara dinlerini anlatan bir vaize. Dinimizi asıl kaynaklarından doğru bir yöntemle anlama, toplumsal ilişkiler ve sorumluluklar, günlük hayatın sorunları gibi son derece önemli ve bir o kadar da hassas konularda dakikalar boyunca konuşan, soruları ve sorunları dinleyip cevaplandıran bir vaize. Yeni nesillerin yetişmesinde en büyük rolü oynayan kadınlarımızın, din konusunda bilinçlenmesine katkıda bulunan bir meslek erbabı. Aynı zamanda bir anne, bir eş, kız evlat, kız kardeş… Bu kitapta uzun yıllardır İstanbul Müftülüğüne bağlı olarak vaizelik mesleğini aşkla icra eden Fatma Bayram’a, kürsülerde dile getirmeye pek yanaşmadığı bir konuda kulak vereceğiz. Kendi hikayesini dinleyeceğiz. Vaize olmayı canı gönülden istemiş bir hanımın çocukluk ve ilk gençlik yıllarını, yetiştiği aile ortamını, nasıl bir eğitimden geçtiğini, unutamadığı hocalarını, okullarını,sürekli devam eden öğrenme sürecini, günlük yaşamını ve meslek hayatına dair birbirinden ilginç anılarını okuyacağız.

Aynı zamanda, yazarın kendi hikayesi vesilesiyle din eğitimine, sorumluluk bilincine, öğrenme ve öğretme aşkına, fedakarlığa ve modern dünyanın gerçekleriyle en kutsal değerlerin nasıl bağdaştırılabileceğine dair sorular sorup cevaplar arayacağız. 

Bu yazılanlar kendimizi değil, bize büyük bir yüce gönüllülükle, kelimenin tam anlamıyla karşılıksız hizmet edenleri, yetişmemizde bilinçli veya bilinçsiz katkısı olanları şükranı nimet kabilinden anmak ve vaizeliğin bir meslek olarak yarım yüzyıldır bu memlekette icra edildiğini bilmeyenlere, “Biz buradayız” diyebilmek içindir. 

2 comments

  1. Böyle bir kitaptan haberim yoktu, paylaşım için teşekkürler , emeğinize sağlık :) ❤️

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Benimde yakın bir zamana kadar haberim yoktu. Teşekkürler :)

      Sil

Fikirlerinizi önemsiyorum,
Lütfen benimle düşüncelerinizi paylaşın :)